الإنذار
267- Uyarı Yapmak
أخبرنا
قتيبة بن سعيد
قال حدثنا
حاتم عن يزيد وهو
بن أبي عبيد
قال سمعت سلمة
بن الأكوع
يقول خرجت قبل
أن يؤذن
بالأولى
وكانت لقاح
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم بذي قرد
فلقيني غلام
لعبد الرحمن
بن عوف فقال
أخذت لقاح
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قلت من
أخذها قال
غطفان فصرخت
ثلاث صرخات يا
صباحاه
فأسمعت ما بين
لابتي المدينة
ثم اندفعت على
وجهي حتى
أدركتهم وقد
أخذوا يستقون
من الماء
فجعلت أرميهم
بنبلي وكنت
راميا وأقول
أنا بن الأكوع
واليوم يوم
الرضع ثم ذكر
كلاما معناه
وارتجز حتى
استنقذت اللقاح
منهم واستلبت
منهم ثلاثين
بردة قال وجاء
النبي صلى
الله عليه
وسلم فقلت يا
نبي الله قد
منعت القوم
الماء وهم
عطاش فابعث
الساعة فقال
يا بن الأكوع
ملكت فاسجح ثم
رجعنا
[-: 10748 :-] Seleme b. el-Ekva' der
ki: Müezzin sabah namazı için henüz ilk ezanı okumadan yola koyuldum.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in sağmal develeri Zi Kared'de
otluyordu. Yolda Abdurrahman b. Avf'ın bir kölesiyle karşılaştım. Bana:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in sağmal develeri alındı!"
deyince:
"Kim
aldı?" diye sordum. "Gatafanlılar aldı!" deyince üç defa:
"Baskın var!" diye seslendim. Sesimi Medine'nin iki taşlığı arasında
kim varsa hepsine duyurdum. Sonrasında develeri alanların peşlerine düştüm.
Develeri sulamak ve su içmek üzere iken onlara yetiştim. Hemen üzerlerine ok
atmaya başladım ki iyi bir atıcıydım. Ok atarken de şu yönde şiir okuyordum:
"Ben ki Ekva'nın
oğluyum! Bugün alçakların ölme günüdür!"
Bu şekilde develeri
onların elinden kurtardım. Develerle birlikte onlardan otuz tane giysi de ele
geçirdim. Sonunda Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e diğer Müslümanlar
yetiştiler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e: "Ey Allah'ın
Peygamberi! Pek susamışlar, ama su içmelerine fırsat vermedim. istersen hemen
üzerlerine birilerini gönder" dediğimde: "Ey Ekva'nın oğlu! Onların
hakkından geldin, onun için biraz merhametli davran" karşılığını verdi.
Sonrasında geri döndük.
Tuhfe: 4540.
Diğer tahric: Hadisi
Buhari (3041, 4194), Müslim (1806), Ahmed, Müsned (16513/2) ve İbn Hibban
(4529) rivayet etmişlerdir.
أخبرنا عمرو
بن علي قال
حدثنا يحيى
ويزيد بن زريع
قالا حدثنا
التيمي
ومعتمر عن
أبيه عن أبي عثمان
النهدي عن
قبيصة بن
مخارق وزهير
بن عمرو قالا
لما نزلت
وأنذر عشيرتك
الأقربين
انتهى رسول
الله صلى الله
عليه وسلم إلى
رضمة من جبل
فعلا أعلاها
حجرا ثم قال
يا بني عبد
مناف إنما أنا
نذير إنما
مثلي ومثلكم كمثل
رجل رأى العدو
فخشي أن
يسبقوه إلى
أهله فجعل
يهتف يا
صباحاه
[-: 10749 :-] Kabısa b. Muharik ile
Züheyr b. Amr bildiriyor: "Öncelikle en yakın akrabalarını uyar"
(Şuara Sur. 214) ayeti nazil olunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
dağdaki bir kayalığın üzerine çıktı ve şöyle seslendi: "Ey Abdimenaf
oğulları! Ben sizlere bir uyarıcıyım! Sizlere karşı, düşman birliklerini görüp
de kendisinden önce ailesine ulaşmamaları için: ''Baskın var!'' diye seslenen
biri gibiyim."
Tuhfe: 3652.
Diğer tahric: Hadisi
Müslim (207) ve Ahmed, Müsned (20605) rivayet etmişlerdir.
Sonraki iki hadis ile
11315. hadiste yine gelecektir.
''Ya sabaha!"
ifadesi de yardım isteyen birinin yaptığı bir çağrıdır. Asıl kullanıldığı yer
ise baskın anıdır. Baskınlar genelde sabah vakti yapıldığı içindir ki bu
baskının yapıldığı güne "Sabah günü" de denilirdi.
أخبرنا محمد
بن عبد الأعلى
قال حدثنا معتمر
عن أبيه قال
حدثنا أبو
عثمان عن زهير
بن عمرو عن
قبيصة بن
مخارق قال
أنزل الله
تعالى على نبي
الله صلى الله
عليه وسلم
وأنذر عشيرتك
الأقربين
فحدثنا عن نبي
الله أنه أتى
على صخرة من
جبل فعلا
أعلاه حجرا ثم
قال يا لعبد
منافاه يا
صباحاه إني
نذير وساق
الحديث وقال
في آخره أو
كما قال
[-: 10750 :-] Kabısa b. Muharik der
ki: "Öncelikle en yakın akrabalarını uyar" (Şuara Sur. 214) ayeti
nazil olunca, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dağdaki bir kayalığın en
yüksek yerine çıktı ve şöyle seslendi: "Ey Abdimenaf oğulları! Baskın var!
Sizleri uyarıyorum ... " Sonrasında ravi söz konusu hadisi zikreder.
Sonunda da: "Veya buna benzer bir şey söyledi" der.
Tuhfe: 3652.
أخبرنا
يعقوب بن
إبراهيم عن بن
علية عن سليمان
مثله وقال أتى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم رضمة جبل
فعلا أعلاها
حجرا ثم قال
يا لعبد مناف
إني نذير إنما
مثلي ومثلكم
كمثل رجل رأى
العدو فأراد أن
ينذر أهله
فخشي أن يسبقه
العدو فنادى
يا صباحاه
[-: 10751 :-] İbn Uleyye de
Süleyman'dan naklen aynısını aktarır ve der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) dağdaki bir kayalığın en yüksek yerine çıktı ve şöyle seslendi:
"Ey Abdimenaf oğullan! Ben sizlere bir uyarıcıyım! Sizlere karşı, düşman
birliklerini görüp kendisinden önce ailesine ulaşmamalan için onları uyarmak
isteyip de: ''Baskın var!'' diye seslenen biri gibiyim."
Tuhfe: 3652.
أخبرنا
محمود بن
غيلان قال
حدثنا معاوية
وهو بن هشام
القصار قال
حدثنا سفيان
عن حبيب عن سعيد
بن جبير عن بن
عباس قال لما
نزلت وأنذر
عشيرتك
الأقربين قام
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
على الصفا
فقال
واصباحاه
[-: 10752 :-] İbn Abbas der ki:
"Öncelikle en yakın akrabalarını uyar" (Şuara Sur. 214) ayeti nazil
olunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Safa tepesine çıktı ve:
"Baskın var!" diye seslendi.
Tuhfe: 5476.
أخبرنا أبو
كريب محمد بن
العلاء قال
أخبرنا أبو
معاوية قال
حدثنا الأعمش
عن عمرو بن
مرة عن سعيد
بن جبير عن بن
عباس قال صعد
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم ذات يوم
على الصفا
فقال يا
صباحاه فاجتمعت
إليه قريش
فقالوا مالك
قال أرأيتكم
أن لو أخبرتكم
أن العدو
مصبحكم أو
ممسيكم أكنتم تصدقوني
قالوا بلى قال
فإني نذير لكم
بين يدي عذاب
شديد فقال أبو
لهب تبا لك
ألهذا دعوتنا
جميعا فأنزل
الله تعالى {
تبت يدا أبي لهب
وتب } إلى
آخرها
[-: 10753 :-] İbn Abbas der ki: Bir
gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Safa tepesine çıktı ve:
"Baskın var!" diye bağırdı. Sesi üzerine Kureyşliler orada toplandı
ve: "Ne oldu?" diye sormaya başladılar. Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Sabah veya akşam vakti düşmanın size baskın yapacağını
söylesem bana inanır mısınız?" diye sorunca: ''Tabi ki sana inanırız"
karşılığını verdiler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O halde
gelmekte olan çetin bir azaptan yana sizleri uyarıyorum" buyurunca, Ebu
Leheb: ''Kahrolasın! Bizi bunun için mi buraya çağırdın!'' dedi. Bunun üzerine
de: "Ebu leheb'in iki eli kurusun! Kurudu da. Malı ve kazandıkları ona
fayda vermedi. O, alevli bir ateşte yanacak. Odun taşıyıcı olarak ve boynunda
hurma lifinden bükülmüş bir ip olduğu halde karısı da (ateşe girecek)"
(Tebbet Sur. 1-5) ayetleri nazil oldu.
Tuhfe: 5594.
Diğer tahric: Hadisi
Buhari (4801, 4971, 4972), Müslim 208 (356), Tirmizi (3363), Ahmed, Müsned
(2544) ve İbn Hibban (6550) rivayet etmişlerdir.
Bir öncesinde geçti,
11314, 11362 ile 11650. hadislerde yine gelecektir.